Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) Genel Başkanı Naci İlci, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla bir oteldeki basın toplantısında, madenciliğin bir ülkenin milli değerlerinin ekonomiye kazandırılması ve bu yolla ekonomik bağımsızlığını elde etmesinde çok değerli sektörlerin başında geldiğini söyledi.
Türkiye’de madencilik sektörünün önem ve değerinin yeterince kavranamadığını ifade eden İlci, bu nedenle madenciliğin gerek ihracat gerekse de gayrı safi milli hasıladaki payının potansiyeline uygun bir seviyeye ulaşmadığına dikkati çekti.
‘DÖNÜŞÜMÜN ANAHTARI MADENCİLİKTE’
DHA’nın haberine göre, madenler kullanılarak elde edilen enerji ve teknoloji ürünlerinin tüm dünyada her geçen gün daha fazla önem kazandığını vurgulayan İlci, buna karşın ülke kamuoyunda halen madenciliğin gerekli olup olmadığının tartışıldığını dile getirdi.
Dünyanın fosil yakıtlara olan ihtiyacı azaltarak, yeşil enerjiye dönüşümü hızlandırma programını uyguladığını belirten İlci, şunları kaydetti: “Dönüşümün anahtarını da maden kaynakları oluşturuyor. Ülkemizde ise çevreci uygulamalarla kabuk değiştiren, bilinç düzeyi yükselen, uluslararası rekabet gücüne sahip Türk madenciliğinin alışılmış ön yargılarla baltalanmaya çalışıldığına tanık oluyoruz. 6,5 milyar dolar ihracat, doğrudan ve dolaylı yaklaşık 200 bin kişilik istihdam gibi yetersiz ancak hiç de azımsanamayacak verileri, ulaşabileceğimiz hedefleri ve milli savunma hamlesindeki ülkemiz için madenin taşıdığı anlamı görmezden geliyoruz. Bizler ise maden işverenleri olarak mevzuatın önümüze yığdığı barikatları aşma kaygısıyla işimizi büyütmeyi bir kenara bırakıp var olanı koruyabilmenin derdine düşüyoruz.”
‘YASAL ENGELLERLE KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ’
İlci, ihtiyaçlarına cevap veremeyen Maden Kanunu’ndan, orman mevzuatına kadar birçok yasal engelle karşı karşıya kalındığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Ruhsat güvencesine sahip olmayan yatırımcılarımızın sektöre yeni yatırım yapma motivasyonu bu nedenlerle giderek azalıyor. Karmaşık yasal düzenlemeler dolayısıyla birçok farklı kamu otoritesi ile muhatap olmak zorunda kalan madencilik firmalarımız, uzayan bürokratik süreçlerden dolayı maddi ve manevi kayıplara uğramakta. Milli kaynaklarımızı kullanarak başta cari açığımız olmak üzere kronikleşmiş ekonomik sorunlarımıza çözüm bulabilme olanağına sahipken maalesef başta Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçmişten süregelen ve güncellenmesi gerekli uygulamaları olmak üzere sektörümüzün gelişimini engelleyen faktörlerle yüzleşiyoruz. Yeni bir Maden Yasası ile madencilik izin ve denetim süreçlerinin tek elden yönetilmesine olan ihtiyacımızın büyük olduğunu bir kez daha önemle vurgulamak isteriz. Bu ihtiyacın giderilmesi noktasına başta Sayın Cumhurbaşkanımız, ilgili bakanlarımız ve genel müdürlerimiz olmak üzere tüm devlet yöneticilerimizin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz.” (HABER MERKEZİ)