Sedat Peker’in anlattığı Kutlu Adalı cinayeti yeniden rafa kalktı

Sedat Peker’in gündeme getirdiği Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı (61) cinayetine ilişkin soruşturma dosyasına takipsizlik kararı verdi. Kararın gerekçesini, cinayetin 20 yıllık zaman aşımına uğraması oluşturdu.

Savcılık 3 yıl önce başlattığı ve Sedat Peker’in ağabeyi Atilla Peker ile emekli albay Korkut Eken’in şüpheli olarak yer aldıkları dosyada kararı 21 Şubat’ta verdi. Atilla Peker’in ifadesi sonrası başlatılan soruşturmaya ilişkin kararda, cinayetle ilgili zaman aşımının 20 yıl olduğu ve bu tarihin de 6 Temmuz 2016’da dolduğu kaydedildi. Kararda ayrıca, cinayete ilişkin Kıbrıs’ta yapılan soruşturmada da faillerin bulunamadığı hatırlatıldı.

Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre karar, dosyanın şüphelisi olan Eken’in ifadesinin ise alınmadığını ortaya koydu.

Ne olmuştu?

6 Temmuz 1996’da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayeti, yıllar sonra dikkat çeken bir soruşturma ile yeniden gündeme gelmişti. Sedat Peker, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın kendisine “Kutlu Adalı, Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor” dediğini devamında ise “Bana iki tane profesyonel bul” diyerek Adalı’nın öldürülmesi için tetikçi talebinde bulunduğunu açıklamıştı. Peker açıklamasının devamında, kendisinden 2 yaş büyük ağabeyi Atilla Peker’i, Ağar’ın talebi doğrultusunda Korkut Eken ile birlikte hareket etmesi için görevlendirdiğini kaydetmişti.

Peker’in açıklaması sonrası ağabeyi Atilla Peker, Adalı cinayeti ile ilgili kapsamlı bir açıklama yaptı. Peker, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na da başvurdu. Peker’in başvurusu üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Peker’in ifadesi alındı.

Atilla Peker ifadesinde özetle, kardeşi Sedat Peker tarafından, 1996 yılı mart veya nisan ayında telefonla aranması üzerine Ankara’ya gittiğini kaydetti. Ankara’da Sheraton Otel’e gittiğinde Korkut Eken ve Sedat Peker’in bir arada olduğunu anlatan Atilla Peker, bu görüşmede Eken’in, öldürülecek kişi ile ilgili isim vermeden genel bir açıklamada bulunduğunu söyledi.

Bu görüşmeden bir gün sonra Eken’le birlikte THY uçağı ile KKTC’ye gittiklerini anlatan Peker, dikkat çeken iki ayrıntıya da değindi. Peker, Eken’in yolculuğunu ‘Mustafa’ isimli bir kişi adına düzenlenen kimlik ile yaptığını ve bu Eken’in verdiği Jericho marka silahla uçuş yaptığını aktardı.

Lefkoşa’ya gittiklerinde Sivil Savunma Dairesi Başkanlığı’na gittiklerini anlatan Peker o dönem Albay rütbesinde olan G. M. ve yardımcısı Yarbay E. T. ile tanıştırıldığını söyledi. İfadesinin devamında Eken’in, daha önce verdiği tabancanın yanı sıra susturucu takılı Uzi marka bir silah da verdiğini, bu silahın kullanımı ile ilgili kendisine kısa süren bir eğitim de verdini kaydetti.

Peker, Kutlu Adalı’nın evinin çevresinde en az iki kez Eken ile birlikte keşif yaptıklarını anlattı. Peker, cinayet planında bir ‘aksama’ yaşandığını işaret ederek Eken’in kendisine “Yarın uçak ile Türkiye’ye döneceğiz. Ancak bu iş için tekrar geleceğiz” ifadelerini kullandığını kaydetti.

Peker, İstanbul’a döndükten 1 ay sonra tutuklandığını belirtti. Peker, cezaevinde bulunduğu bir sırada Eken’in kendisini arayarak cezaevine ziyaretine geleceğini ilettiğini belirtti. Peker ise, Eken’e, hastaneye gitme bahanesi ile kendisini ziyaret edebileceğini söyledi. Peker, hastaneye gitmek üzere çıktığı cezaevinden Eken’in bulunduğu Silivri’deki bir otele gittiğini belirterek devamında şunları söyledi: “Otelin lobisinde Korkut Eken, yanında kardeşim Sedat Peker ve tanımadığım 2 kişi vardı. Eken’in yanına gidince ‘Bak… Seninle gittiğimiz o olayı hallettik’ şeklinde beyanda bulundu.”

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir