Enflasyonun etkisiyle ticari gayrimenkullerde kiralar son iki yılda hızlı yükseldi. Yüksek kiralar en çok küçük üreticiyi olumsuz etkiledi. Gayrimenkul sahiplerinin TÜFE’nin çok üstünde kira artışı talep ettiklerini belirten küçük işletme sahipleri farkı mecburen müşteriye yansıttıklarını belirterek “Uygun fiyattan alsak da hak etmeyen bir değerden satmak zorunda kalıyoruz” sözleriyle yüksek kiraların maliyetine dikkat çekiyor.
‘MÜLK SAHİBİNİN İNSAFINA KALIYORUZ’
Ekonomim’in haberine göre, son dönemde kira bedellerinin esnafın korkulu rüyası haline geldiğini vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, “Çoğu esnafımız resmen ailesinin ihtiyaçlarını değil kirayı karşılamak için çalışıyor” ifadelerini kullandı. Konut kiralarında olduğu gibi ticari gayrimenkullerde de yüzde 25 sınırlama getirilmesi gerektiğini söyleyen Palandöken, “Herhangi bir düzenleme yapılmadığı için kira artışları tamamen mülk sahibinin inisiyatifine kalmış durumda. Bazı mülk sahipleri vicdanlı davranırken bazıları ne yazık ki çok yüksek zam istiyor. Özellikle de İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerdeki esnafımızın bu yüksek kiraları ödemesi mümkün değil” dedi.
Palandöken, yüksek kiraları karşılayamayan çok sayıda esnafın ya iş yerini kapattığını ya da daha küçük bir dükkâna geçmek zorunda kaldığını vurguladı. Esnafın sırtındaki stopaj yükünün de kaldırılmasını isteyen Palandöken, “Dükkânı kiralık olan esnaf ve sanatkârımız kâr da etse zarar da etse işyeri kirasını ve kiradan doğan stopaj vergisini ödemek zorunda kalıyor. Normalde kira gelirinden doğan vergiyi iş yeri sahibinin ödemesi gerekir” açıklamasında bulundu.
YÜZDE 400’E VARAN ARTIŞ TALEBİ
Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, son dönemde özellikle KOBİ grubunda kiraların çok yükseldiğini kaydederek, 8-10 bin lira kira ödeyen bir işletmeden 30-40 bin liraya yükseltmesinin istendiğini belirterek, “Kiracı bu kirayı karşılayamadığı zaman mal sahibi yerine daha yüksek fiyatlara kiracı bulabiliyor. Ürün satışı yapan firmalar da kira artışlarını ürünlerine yansıtmakta zorlanıyorlar. Çünkü yansıttıklarında rekabet avantajını kaybediyorlar” ifadelerini kullandı.
Kira artışlarının KOBİ grubunda bazı noktalarda yüzde 400’ü bulabildiğini aktaran Aslantaş, “Enflasyon olmayan dönemlerde kiralar çok cüzi artardı. Şimdi enflasyon oranında bile zam yapsanız kira bedeli çok yüksek rakamlara çıkıyor. Aynı yeri boşaltıp yeni kiracı bulduğunda mülk sahibi 3-4 katını isteyebiliyor” dedi.
‘EURO ÜZERİNDEN KİRA İSTİYORLAR’
Bazı dükkan sahiplerinin Euro’ya endeksli kira talep ettiğini aktaran bir işletme sahibi, “Ama ben Euro ile iş yapmıyorum” sözleriyle tepkisini dile getirirken dükkan sahibi ile 10 bin 500 lira olan kirayı 20 bin liraya yükseltmek konusunda anlaştıklarını ancak muhatabının bir gün sonra 23 bin 500 lira talep ettiğini belirterek, “Şimdi de her ay ‘Euro arttı yıl sonunda şu kadar fazla kira vereceksiniz diye mesaj atıyorlar” diye konuştu. Eskiden sanayi bölgelerinde dükkan bulunmanın neredeyse imkansız olduğunu aktaran işletme sahipleri bugün dükkanların yüzde 10’una yakının boş olduğunu hatırlattılar.
Yüksek giderler nedeniyle dükkanını kapatmayı değerlendirdiğini söyleyen bir başka işletmeci ise, “Kazandığım her şeyle kirayı çıkartmaya uğraşıyorum. Böyle bir durumda neden dükkan çalıştırayım ki?” diye soruyor. İşletme sahipleri bazı mal sahiplerinin dava açmakla tehdit ettiğini hatta kaba kuvvete başvuranların dahi bulunduğunu aktarıyorlar.
TİCARİ GAYRİMENKULÜN İLANDA KALMA SÜRESİ UZADI
Zingat Satış ve Ticari Genel Müdür Yardımcısı Eser Karaismailoğlu, fiyatlardaki hızlı artışı takiben kiralarda da aynı şekilde artışların görüldüğünü, fakat ticari gayrimenkullerde kira sınırlaması olmaması nedeniyle artışın daha hızlı olduğunu vurguladı. Karaismailoğlu, ilan fiyatlarından yola çıkarak Türkiye genelinde yüzde 140-150 bandında artışlar olduğunu aktardı. Yüksek kiralar nedeniyle mal sahibi ve işletmeci arasında ihtilafların çıkabildiğine dikkat çeken Karaismailoğlu, ayrıca yüksek kira talebi nedeniyle ticari gayrimenkullerin ilanda kalma sürelerinin de uzadığına dikkat çekti. Karaismailoğlu, “Fiyatlar arttığı için pazarlama süreleri uzadı. Ticari tarafta ortalamada 90 günlerin üzerini görmeye başladık. Genel anlamda zaten piyasada ilanda kalma süreleri çok uzamış durumda” dedi.